Konum
Kastamonu iline bağlı bir ilçe olan Cide, kuzeyinde Karadeniz, kuzeydoğusunda Doğanyurt, doğusunda Şenpazar, güneyinde Azdavay ve Pınarbaşı ilçeleri, batısında Bartın iline bağlı Kurucaşile ilçesi ile çevrilidir. Cide’nin ovalık alanları oldukça sınırlıdır. Toprakları çok sayıda çay ve derelerle bölünmüştür. İlçenin güney ve güneydoğusunda Küre Dağları'nın uzantıları yer alır. Kuzeyde kıyıya yakın kesimlerde kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan Kestane Dağı bulunmaktadır. İlçenin doğusunu Kestane Dağı engebelendirmektedir. Bu dağların üzerleri zengin bir orman örtüsü ile kaplıdır. Zeytinlik Tepe (1.282 m), Kaleburnu Tepesi (1.078 m), Halla Tepesi (1.231 m), Karakaya Tepesi (1.443 m), Kemrelik Tepesi (1.220 m) ilçenin belli başlı yükseltileridir.
İlçenin en önemli akarsuyu Devrekâni Çayı olup, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda akar. Bu çay ilçe topraklarını geçerek Karadeniz’e dökülür. İlçenin diğer akarsuları Aydos Çayı, Soğuksu Çayı, Çataloluk Çayı, Akbayır Çayı ve Fakaz Çayı’dır. Kastamonu’ya 148 km uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 939 km² olup, 22.481’dir.
Cide’nin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesinlik kazanamamıştır. Ancak Homeros’un İlyada isimli eserinde Cide’nin ismi geçmektedir. Cide’de Kytoron ve Aigialos isimli iki antik kent bulunmaktadır. Cide’nin 12 km batısında, Kurucaşile’nin 15 km doğusunda bulunan Kytoron, kapalı bir liman kenti olup Ortaçağ Kalesi yıkıntısı dışında kentten herhangi bir kalıntı günümüze gelememiştir. Cide’nin 17 km doğusundaki Aigialos kenti, Aydos Köyü, Aydos Çayının ağzındaki vadide, kıyıdan ve dolayısıyla çayın ağzından içeriye doğru yayılmıştır. Bugün, burada günümüze kadar gelebilen herhangi bir kalıntı bulunmamaktadır.
Tarihi kaynaklarda yörede, M.Ö. 1100-700 yılları arasında Paflagonialıların egemenlik kurdukları bilinmektedir. Fryglerin bir kolu olan Pafloganialılar bu bölgeye kendi adlarını vermişlerdir. Paflagonyalılar, Devrekani Çayının, Gökırmak, Devrek, Soğanlı, Filyos ve Bartın Çayları etraflarında yerleşmişlerdir. Ancak Cide’de arkeolojik bir kazı yapılmadığından bu döneme ait herhangi bir esere rastlanmamıştır. Homeros, Paflogonya’nın Cide ve Kitoros(Gideros) taraflarında Henet veya Heneti adlı bir kavmin yaşadığını belirtmiştir. Cide’nin sahilinde, Ceviz Dibi adıyla anılan yerde bir saray kalıntısının olması bu iddiayı kuvvetlendirmektedir. Romalılar ve Bizanslılar Cide’de hüküm sürmüşlerdir. Nitekim, Cide’de Callade Cide, Y.Domma ve Caracolla adlarına kesilen paralar ve Cide’de bulunan Roma dönemi kale kalıntıları bunu kanıtlamaktadır. Güble ve Gilivri arasında Çoban Kalesi Romalılar döneminde yapılmış Osmanlılar döneminde de onarılmıştır. Timle Kalesi ve Gazallı Kalesi Bizans dönemine aittir. Okçu Kalesinin ise tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir.
Yörede Bizanslılardan sonra, Danişmendler, Çobanlar ve Candaroğulları egemen olmuş, Ağlı uzun süre Bizans egemenliği altında kalmıştır. Ağlı ve yöresi 1106 yılında Danişmendlerin eline geçmiştir. Anadolu Selçukluları'nın dağılmasından sonra Candaroğulları yöreyi egemenlikleri altına almışlar ve 1392 yılında Kastamonu Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ankara Savaşı’ndan (1402) sonra Sinop’ta yaşayan İsfendiyar Bey yöreye hakim olmuştur. Osmanlı birliğini yeniden kurmayı başaran Çelebi Sultan Mehmet İsfendiyar Bey’i kendisine bağlamış ve Candaroğullarının Osmanlılara katılmasını sağlamıştır. Bunun ardından 1461’de Fatih Sultan Mehmet zamanında yöre, kesin olarak Osmanlı toprakları içerisine alınmıştır. Osmanlı döneminde Kadılık ile yönetilmiş, 1868’de Kastamonu vilayeti merkez sancağına bağlı bir kaza konumuna getirilmiştir. Bu dönemde eski bir iskelesi olan Cide’de bir de tersane kurulmuştur. Bu liman İpek Yolu üzerinde olup, önemini tarih boyunca sürdürmüştür. Karaağaç İskelesi adı ile anılan ilçedeki iskele Rusya ile Anadolu arasında ticaret bağlantısını sağlamıştır.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Roma ve Bizans dönemine ait kale kalıntıları, Türk sivil mimari örneklerinden Rıfat Ilgaz evi bulunmaktadır. 2014 yılında, İlyas Geçidinin orada, Kurucaşile Belediyesi ve Kirazdere köyü Halkı tarafından Mehmet Tunç Usta tarafından yapılan, Bestekar Hasan Cihat Örter Çeşmesi törenle açılmıştır.
İlçede yazları serin, kışları ise fazla soğuk olmayan, her mevsim yağışlı karadeniz iklimi hakimdir. Kışın en düşük ortalama sıcaklık şubat ayında 5,2 santigrat derece, yazın ise 22 derecedir. yıllık ortalama sıcaklık 13,3 derecedir. Yıllık toplam yağış 1228 mm civarındadır. Engebeli arazi yapısı yüzünden yağış ve sıcaklıkta iç kesimlere doğru gidildikçe azalma görülür. Gece -gündüz sıcaklık farkı azdır.
2008 yılı Türkiye istatistik kurumu 2008 adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sayımına göre ilçe merkezi 5.489, köyler 15.100 olmak üzere ilçe toplam nüfusu 20.589 dur. Ekonomik nedenlerden dolayı uzun yıllardan beri ilçe genelinde yaşanan göç sonucu, ilçe nüfusu merkezde ve köylerde sürekli azalmaktadır. Bunu Mernis Projesi nüfus kayıtları çok açık göstermektedir. Mernis Projesi'ne göre Cide nüfusuna kayıtlı insan 102.974 tür. Bu rakamlara göre nüfusun %77'si ilçe dışında yaşamaktadır. 1990–2000 genel nüfus sayımları arasında ilçe nüfusunda yaklaşık %2 oranında bir artış görülmüştür.
Köyler genelde ayrı yerleşim biriminden oluşmaktaysa da, ayrı mahalle olarak adlandırılan bu birimlerde yerleşim toplu ve düzenlidir.
İlçenin ekonomisi, tarım, hayvancılık, ormancılık ve balıkçılığa dayalıydı fakat ülkemizle eş zamanlı gelişen tersanecilik faaliyetleri Cide'nin de ekonomisinde ciddi pay sahibi olmaya başlamaktadır. İlçede şu an faaliyette olan ve inşası sürüp faaliyete geçecek birçok tersane bulunmaktadır. Tahıl üretiminin dışında genellikle bağcılık, meyvecilik, sebzecilik yapılmaktadır. Tarımsal üretimin dışında ilçe halkının gelir kaynaklarını küçük ölçekli orman ürünleri imalatından sağlanmaktadır. Küçük tekne yapımcılığı geçim kaynaklarının önünde gelmektedir. Ayrıca ilçedeki torna tezgâhlarında tahta kaşık üretimi yöredeki çok sert şimşir ağacından yapılmaktadır. Hayvancılıkta mera hayvanları ön planda olup, yeni sığır türleri elde etmek üzere Jersey Suni Tohumlaması yapılmaktadır.
Cide İlçesi kilometrelerce uzanan sahili, kıyıya dimdik inen dağların önünde muhteşem güzellikteki koylar ve her yanı yemyeşil ormanlarıyla yazar Rıfat Ilgaz'a ilham kaynağı olmuştur.
Yerel kıyafetler ulusal ölçekte değerlendirildiğinde özellikle kadın kıyafetlerinde farklılıklar gözlenmektedir. Bu kadın kıyafetinde en belirgin nokta Rıfat Ilgaz’ın şiirlerine ve romanlarına da konu olan Sarı Yazma’dır. Kadınlar başörtüsü olarak kullandıkları sarı renkli bu yazma sembol haline gelmiştir. Fabrikasyon üretimin henüz gelişmediği dönemlerde Sarı Yazma doğal ahşap baskı kalıpları kullanılarak yapılmakta idi. Halen çok az da olsa aynı kişi tarafından üretim yapılmaktadır. Kıyafetin diğer bölümleri ise şöyledir; Uzun bol etekli elbise (göynek), Kırmızı paçalı şalvar (don) ve Belde kuşak şeklindedir.
Cide köylerinde Kahve değirmeni, Karabiber değirmeni, Çeyiz Sandığı, Tahta Kaşık, Sultan Kayığı Maketleri el sanatları dalında sayılabilecek önemli değerlerdir. İlyas Geçidinden, Kirazdere köyüne doğru Bestekar Hasan Cihat Örter Çeşmesi, Kurucaşile Belediyesi ve, Köy Ozanı Adem Bora, Kirazdere Köy Halkı (Mehmet Tunç) Usta tarafından yapılmış ve Sanatçının Adına, 2014 yılında törenle açılmıştır . Ayrıca Cide'de farklı yöresel lezzetleri de bulabilirsiniz. Malak, pırasa dolması, ıspıt böreği, lokma, kuyruklu dolma, ceviz helva, yumurtalı börek,ıslama bu lezzetlerden birkaçı.
"KAYNAK : https://tr.wikipedia.org/wiki/Cide "