25.08.2016

Süleymaniye Erkek Kur’an Kursunda düzenlenen yarışmada ödüller törenle sahiplerine teslim edilirken din hizmetinin en önemli esaslarına da temas edildi.

Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle 16.10.2015 tarihinde İlçemiz Süleymaniye Kur’an Kursu Konferans Salonunda düzenlenen törende konuşan İlçe Müftüsü Abdurrahman AYDIN din hizmetinin esaslarından ve din gönüllüsü olmaktan bahsetti.

Her Müslümanın Din-i Mübîn-i İslamın gönüllü hizmetkârı olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan İlçe Müftüsü Abdurrahman Aydın “Bizde Hıristiyanlıkta olduğu gibi ruhban sınıfı yoktur. Yani her Müslüman, Yüce Allah’ın kulu ve dininin de tebliğ memurudur. Madem cennet dünyevî bir makam değildir ve madem cennet hiç kimsenin tekelinde değildir. O halde cennete götürecek ameller ve hizmetler de kimsenin tekelinde olamaz! Resmî ünvanı olsun veya olmasın her Müslüman, gönüllü olarak din görevlisidir.

Din gönüllüsü olmak, resmi din görevlisi olmaktan daha ileridedir! Çünkü daha fazla fedakârlık gerektirir. ‘Hizmet adamının karısı dul, çocukları da yetim olur’ derler! Hizmet erbabı ile alay da ederler! Ama biz biliyoruz ki, hiçbir peygamber gönderildiği toplumda çiçeklerle karşılanmış değildir! Alay edilmek gönüllü din hizmeti yapanların kaderidir. Yani din görevlisi olmaktan ziyade din gönüllüsü olmak asıl meziyettir diyerek” Kur’an kurslarındaki hizmetlerde yardımcı olunmasını teşvik etti.

“Din umuma aittir. Kimsenin tekelinde değildir. Cennet de kimsenin tekelinde değildir. Lailahe illallah diyen herkes sonunda muhakkak cennete girecektir. Resmi unvanı olsun veya olmasın herkes bu dine hizmetle mükelleftir” diye konuşan İlçe Müftüsü Aydın “Burada tek dikkat edilmesi gereken yapılan din hizmetinin öncelikle dine uygun olmasıdır. Müslümanları birbirinden uzaklaştırıcı değil, birbirine yakınlaştırıcı olmasıdır. Kendi dışımızdaki mensubiyetlere düşmanlık duygusuyla değil, kendi mensubiyetimize muhabbet duygusuyla hareket edilmesidir. Dini tebliğ ve irşad makamına oturmak isteniyorsa ehliyet ve liyakat kesbedilmesi, yarım hoca olunmamasıdır” dedi.

Müslümanların ayrılıklarının da, birbirlerine düşman olmadıkça zararlı olmadığını belirten İlçe Müftüsü Abdurrahman Aydın “Bu hal, bir elin parmakları gibidir. Nasıl ki, bir elin parmakları ayrı ayrıdır. Ama hepsi de kola bağlıdır. Birbirine yardımcıdır ve eksiğini tamamlayıcıdır. Böyle olduğu sürece asla zararlı değildir. Ama bu parmaklar birbirini kırmaya kalkarsa işte yanlışlık o zaman başlar. Aynen bunun gibi, Müslümanları tektipleştirmek, hepsini belli bir gruba hapsetmek parmakları birbirine bağlamak gibi kısıtlayıcı ve bunaltıcıdır. Tarih boyunca hiçbir devletimiz böyle bir şeye tevessül etmemiştir. 12 Hak mezhebin, 12 hak tarikatın hiçbiri reddedilmemiş, bu bir rahmet olarak görülmüş ve teke inmesi için çalışılmamıştır. Allah Teala insanları tektip, bir renkte, eşit kabiliyette yarattı mı ki, biz insanları tek tip yapmaya çalışalım diye soran İlçe Müftüsü “Çalışılacak konunun, Müslümanları birbirine düşürüp zaafa uğratacak fitnekârlara asla kapılmamak”  olduğunun altını çizmiştir.

“Ben Müslümanların bu anlayış ve şuur içinde birbirlerine bakmalarını, mensubiyetlerinin muhabbeti ile din hizmetlerine gönüllü katkı sunmalarını, sıhhatli ve samimi olmak kaydıyla resmi ya da fahrî bu hizmete gönül veren herkesi kucaklamalarını temenni ediyorum” diyerek konuşmasını devam eden Aydın “Diyanet İşleri Başkanlığımızın resmiyeti de teşkilat yapısı itibariyledir, yoksa ürettiği bilgi veya hizmet itibariyle değildir! Camiler devlet dairesi değil, Hz. Allah’ın evidir! Minberler, yurttaşlık bilgisinin verildiği yerler değil, Allah ve Rasülünün kürsüleridir. Camiye gelene, vatandaş olarak değil, mü’min olarak hitap edilir.”

Dolayısıyla mezhebi, meşrebi, cemaati ne olursa olsun, bu ümmetin birliğinin sağlanacağı tek adresin camiler olduğunu vurgulayan İlçe Müftüsü “Çünkü Beytullah’ın şubeleri camilerdir. Tarih boyunca da bu hep böyle olmuştur. Cami dışında ilim, zikir ve ibadet mekânları olarak tekkeler, zaviyeler, dergâhlar hep var olagelmiş ama bunlar hiçbir zaman camiye alternatif olarak değil, bilakis cami havuzuna akan kanallar olarak fonksiyon icra etmiştir” dedi. Bu bakımdan bizim alt kimliğimiz ve mensubiyetimiz ne olursa olsun, hangi grup veya meşrepten olursak olalım, hangi İslam büyüğünün ardından yürürsek yürüyelim, cümle âlimlerin üstadı Hz. Muhammed Mustafa (a.s)’dır. Üst kimliğimiz Ümmet-i Muhammed olmaktır” diyen İlçe Müftüsü konuşmasının sonunda birçok dalda dereceye giren öğrencileri de tebrik etmiştir.

Bozkurt Kaymakamı Murat GÖKOĞLU da yaptığı konuşmada yazmanın öneminden bahsetmiş ve kompozisyon yarışmasına katılan öğrencileri tebrik etmiştir.

Müftülük İlahi Korosunun ilahi sunumuyla devam eden program sonunda birçok dalda dereceye giren öğrencilere ödülleri verilmiştir.